5 Haziran 2013 Çarşamba

STİLETTOLU ANNE, BITTER DERGİSİNİN HAZİRAN SAYISINDA



Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Ankara'da bir blogger anne yaşarmış, Haziran ayında Bitter dergisinde boy göstermiş: 

Stilettolu Anne" isimli blogun sahibi Güneş Sayın Kalyoncu, 25 senedir Ankara'da yaşıyor ve iki buçuk yaşında bir erkek çocuğu annesi. 



Bloğunun adı Stilettolu Anne, yani ”yüksek ökçeli 
anne”. Dikkat çeksin ve daha evrensel olsun diye bu ismi tercih etmiş. Kendi de evrensel bir kadın çünkü: şimdiye kadar Lüksemburg, Kaddafi’nin Libya’sı ve İspanya olmak üzere üç farklı ülkede yaşamış ve tam beş dil konuşuyor. Evet yanlış duymadınız tam beş adet: Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, İngilizce ve Almanca. 


Öyle büyük bir aşkla bağlanmış ki blog yazma işine, adı “Stilettolu Anne”olan ve tamamen kendi emeğiyle tasarladığı bloğu için “ikinci bebeğim” diyor:


Üstelik bu sanal bebek ağlamıyor, meme istemiyor ve mama yedirirken mızmızlanmıyor. Sadece beni bilgisayar başına kilitleyip geceleri uykusuz bırakıyor o kadar...Büyük oğlum odasında mışıl mışıl uyurken, ben ikinci bebeğimi büyütüyorum internet üzerinden. Gelen her eleştiri, pozitif ya da negatif olsun, annelik yüreğimi okşuyor, tarifsiz bir mutluluk veriyor bana.”

Faydalı bir şeyler üretmeden yaşayamayan bu yazar adayı anne, kocasının görevi sebebiyle gittiği ülkelerde, birçok yabancıya neredeyse her dilde ders veriyor. Ona yerine göre:

·         Sol Öğretmen (İspanyolca güneş)
·         Soleil (Fransızcada güneş)
·         Sole mio (İtalyanca güneşim, Pavorotti’nin ünlü “O Sole Mio” eserine gönderme yapılıyor)


·         My Sun (İngilizce güneşim)
·         Crazy teacher (Çatlak Hoca) diye çağırıyor onu enternasyonal öğrencileri.

Güneş Sayın Kalyoncu'nun büyük bir AŞKla bağlandığı blogunda paylaştığı tüm hikayeler, gerçek ve renkli hayatından izler taşıyor: 

Barselona’da yeni jenerasyon bir pusete aşık olup bebek yapmaya karar vermesi, iki hafta sonra mucizevi bir şekilde hamile kalması, yılbaşı sürprizi oğlunu beklenenden dört hafta önce doğal doğumla dünyaya getirip, sancı odasında maskara sürerek karşılaması, bir aylık hamile, 20 saat uçak yolculuğunu göze alıp Karayiplere gitmesi ve orada “tatlı bir köpek balığı”yla karşılaşması vesaire eğlenceli, zeki ve en önemlisi, kendisinin de deyimiyle, kadının toplumdaki sosyal statüsünü sorgulayan ve onu yüceltmek için çabalayan toz pembe annelik masalları anlatıyor.

“Limited Edition Lohusa”, “Made in Barcelona Bebek”, “a la carte usulü sezaryen”, “pamuk şekeri gökyüzü”, “pul biberi depresyon”, “gangnam style bebek” ve “folik asit jenerasyonu” gibi kendine özgü terimler bile icat etmiş bu komik blogger. 

Yedi aylık koca göbeğiyle hiçbir fiestayı da kaçırmamış hani. Bakınız mavi kadife elbisesi ve vazgeçemediği stilettolarıyla nasıl poz vermiş, bir kıyafet balosunda: 





Hiç yorum yok: